6 Kasım 2011 Pazar

ezgiye mektup no:2

içimden ne geliyorsa o...
bence sen bir şeyler deniyorsun. hayatındaki gidişatını bir şeylerle değiştirmeye çalışıyorsun. zamanlamanın tutmaması bundan. tabi bu sadece bence, bence olduğu için bencilce de. ama başkalarını düşünmenin yolu kendini düşünmekten geçer. şimdi söyle, ben ne yapayım. önce beni kendinle birlikte tatlı düşler kurmaya çektin ve ilginç kurduk da.. sonra benimle konuştun konuştun konuştuk ne koku vardı ne ten ama konuştuk. bu gün biri bana aşık oldun mu nasılsın diye sordu. sonra da kedisini besleyeceğini söyleyip benden ayrılıp gitti ve başka bir barda bira içti. şu anda tüm arkadaşlarım dışarıda bira içiyorlar. önce çalıştığım mekanda içtiler, hemde hepsi ama hiç biri giderken beni görmeye çalışıp hoşçakal demedi. söyle bana ben mi çok abartıyorum? şimdi yanında değilim çünkü sen hayatında bir şeyler deniyorsun. benim gibi sana baskı yapacak biri seni yanlışa sürükleyebilir. ama benim gibi biri o yanlışta seninle yanmaya razı da olabilir. şimdi acaba anladınmı ben neden aşık olamıyorum ve aynı zamanda aşığım.. geçmişimde ya da nostaljimde her ne olduysa ve ben her ne kadar düzeltmeğe çalıştıysam da olmadı çünkü onların hep evlerinde beslemeleri gerektikleri bir kedileri oldu ve ben her geçen de daha da yalnız oldum...
sevgili ezgi tatı rüyalar sana...mutlu geceler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder