Bir cam- sanırım başka bir maddeden yapılmış olması etkisini tarife yetersiz olurdu- fanusun içinden bakıyormuşcasına- casına fazla( esneme- içeriye gece girdi ahali) resmen öyle, bir ayrılığa sebepppp oluyordu. Cümlelerle oynamak için belkide- bekli de- onları bilmemek gerekiyordu...
Otostop ya da baş barmaklarını ki hangisi olduğunu düşünürken kafasını sağa sola salladı, gözlerine yasladı başını eğdi. Evet evet eğdi, hayır Hayri eydi değil. Esnedi... Bir büyük evin bir sürü odasından birindeydi, akça pakça güleryüzlü tavşan dişli ev arkadaşı o odalardan birinde aynı evin içindeydi, bina asansörlü ve genişti herkes rahatça uyansın diye her pencereye ayrı güneş koyulmuştu... Odada ki (oda da ki?) masanın örtüsünün yanında geçip başka bir odasının kapısını açtı. Esmer - hayır giremezsin senin konuşmıycam, dedi( ya da ben öyle sanıyorum) Kapı kapandı, ben asansöre bindim aşağı indim, kimse asansörde yukarı çıkamaz! Sokağa çıktım, sanıyordum ki ben hariç evdeki herkesle konuşuyordu esmer ve inceden gamzeli.. Kıskandım hatta kıskanıyorum ve yarın dahi kıskanmaya devam edeceğim.. Sokağı geri dönüp asansörle biraz daha aşağı indim, dairenin kapısından içeri girdim. Nah! işte akça pakçayla muhabbet halinde. Kaşlarım düştü, yüzüm gülmeye çalıştı, saçma sapan bir ifadeye büründüm, onda benim kırdığım gurur kazandı, kapı artık ne sikimin kapısıysa yüzüme kapandı...
Ben uyandım, sende uyan.. esmer, inceden gamzeli ve saçları dalgalıydı...
Oturduğu kırmızı koltuktan az sonra kalkıp sarı ışığın içeri girdiği caddeye ve spor kopmleksi?ne bakan sokağa bakacaktı. Oturduğu ev bir sürü eşyanın bir arada yaşamak için toplandığı özgür bir kömün (komün?) gibiydi... Mavi eşofman altının altındakini kaşıdı, bunu yapacaktı yaptı ve yaparken kafasını kaldırıp penceren dışarıya baktı, tekrar baktı ağaç gövdesi gördü. Şimdi ki zamana nasıl geçecekti, şimdi ki zaman da kimdi, alnını karışlardı onun. Zaman onu karamürsel sepetimi sanmıştı, o adamı tutar fırlatır atardı, zaman ancak saçlarını beyazlatırdı onun.. kaşındım, favorilerim kaşınıyor, parmaklarım yazıyor, tuşara basan parmaklarımın sesi ile tuşarın sesini duyuyorum, ekran beyaz ışıklarını bana yolluyor, yolladı... her yer bembeyaz ve .... aklım tükendi, kapatıp yatmak belki de en iyisi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder